17 Mayıs 2015 Pazar

EFSANEVİ GANGSTER:NEJDET ELMAS

Herkese «merhaba».Bu yazımda,sizlere keyifle ve merakla okunacak bir hikaye anlatacağım.Bu bir hırsızlık hikayesi...Elbette hırsızlık bir marifet değildir; dinimize göre günah,yasalara göre suçtur.Fakat bazı vakalar vardır ki, insanlar çalınan parayı veya malı helal ederler ya da hırsıza sempati beslerler.İşte bu da böyle bir şey...



Tarih: 7 Temmuz 1961
Saat:12'ye gelmek üzere...
Yer:Çemberlitaş'taki Buğday Bankası
Buğday bankasının önüne 59 Chevrolet bir taksi yanaştı.Taksi müsterisi, şoför Halim'e kendisini beklemesini ve arabayı çalışır vaziyette bırakmasını söyledi.Ve müşteri banka merdivenlerini çıktı ve kapıya gözünü dikti...
Bankadan içeriye siyah gözlüklü,uzun boylu,Douglas bıyıklı,heybetli bir adam topuklarını vurarak içeri girdi ve o meşhur banka soyulma filmlerindeki o repliği davudi sesliyle bağırdı:“Kimse kıpırdamasın,bu bir soygundur!”Karşısındaki veznedara,“Doldur paraları” dedi ve torbayı suratına fırlattı.Banka memurları,müdür ve müşteriler dona kalmıştı.Müdür bir ara kapıya yöneldi,kaçmayı veya bağırmayı düşündü.Hırsız;“Müdür çok kıpırdama,vururum.”deyince daha fazla cesaret edemedi.Veznedar bir taraftan torbayı doldururken diğer yandan soyguncuyu süzüyordu.Hırsız gayet soğukkanlığıydı,samin davranıyordu ama müdürü gözden kaçırdı.Kapıdan kaçmayı başaran banka müdürü,“Hırsız vaaar!” diye bağırmaya başladı.Soyguncu silahı ve torbasıyla bankadan çıktı ve müdürün arkasından koşmaya başladı.Bir el silah sesi duyuldu ve etraftakilere,“Yolumdan çekilin,yakarım dedi ve Çemberlitaş'tan ayrıldı...



Bu yazdıklarım bir Hollywood film sahnesi değil...Bu, efsanevi Gangster Nejdet Elmas'ın ilk banka soyma girişimi.Bu olayı takip eden günlerde Nejdet Elmas, bir benzinciyi bastı.İşçiye silahını doğrulttu,paraları aldı ve kaçtı.İşçinin ifadesi bir önceki soyguncuyu tarif ediyordu yani Nejdet Elmas'ı.Bir otobüs durağında polis bir şüpheli fark etti,eşgale de uyuyordu.Gangstere ne yaptığını sordu ve devamında boğuşma ve silah sesleri...Gangster, yakındaki domates tarlalarının arasında kayboldu.
Sinirler geriliyordu,emniyet bütün mesaisini gangsterin yakalanmasına harcıyor,gazete manşetleri emniyeti eleştiriyor,halk devletin bir kişiyi yakalamada çaresiz kaldığını yazıyor.Gangster ise; gazetelere «The Gangbuster of Istanbul» imzasıyla mektuplar yazıyor,daha büyük soygunlar yapacağını ilan ediyor.



İşte bu büyük soygunlardan biri 18 Ağustos 1961'de gerçekleşti.Hedef Kazlıçeşme'deki İş Bankası'ydı.Yanında sefer bir ortak vardı:Necdet Sinkil.Gangster ve suç ortağı iki ayrı kuyruklu 59 Chevrolet ile araçlarını istop ettirmeden park ettiler.Başlarında kadın çorabı,siyah giyimli iki adam banka kapısından içeri daldılar.Gangster işte ikinci soygununu da yapmıştı.165.850 Lira ile bankadan ayrıldılar,Chevroletlerine binip ayrıldılar.Gazeteler yine aynı manşetlerle hükümeti hedef alıyor,anarşiyi önleme ve refahı sağlama vaadiyle darbe yapanların bir hırsızı yakalayamadıklarını yazıyordu.Kamuoyu ise İş Bankası soygununda yaşanan bir olayı konuşuyordu.Gangster Nejdet Elmas soygun esnasında, “400 Lira param var yatırayım,alma paramı” diyen bir müsteriye,“Sen ne iş yaparsın” diye sorar,adam “İşçiyim” der.Bunun üzerine Nejdet Elmas efsane olan o sözünü söyler:
«Ben işçinin parasını almam!»İşte bu olay halkın gangstere olan ilgisini artıyor,onu bir Halk Kahramanı gibi görüyorlardı.Polise ifade veren bayan banka çalışanları ise ifadelerinde Nejdet Elmas'a olan hayranlıklarını dile getiriyorlardı.Emniyet yüzlerce polis ve dedektif ekipleriyle,Jandarma ise uçak,helikopterve yüzlerce asker ile “O”nu arıyorlardı.Nejdet Elmas ise «tehlikeye ne kadar yakın olursan o kadar güvendesin» mantığı gereği sokaklarda dolaşmaya devam ediyor,diğer taraftan sevgilisiyle nişan hazırlıkları yapıyordu.




Şimdi gelin bir reklam arası verelim,bu işin sonu ne olacak diye merak edelim.Bu arada Nejdet Elmas kimdir? sorusununa cevap arıyalım...

Nejdet Elmas Konya Ereğli'de doğdu.12 yaşında evden kaçtı,İstanbul Üniversitesi'nde hukuk öğrenimine başladı ancak 2. sınıfta okulu terk etti.Bir süre belediyede memur oldu.Fakat onun tek bir tutkusu vardı;kuyruklu Chevroletler...Çaldığı Chevroletler sebebiyle 11 yıl ceza almış,girdiği hapishaneden kaçmış,polislerle çatışarak yakalanmış,bunun üzerine Sultanahmet Cezaevi'ne gönderilmiş.Hapishanede hastaneye sevk almış,hastane dönüşü kendisine refakat eden askeri «rakı masası» vaadiyle kandırmış,tuvalet penceresinden kaçarak tekrar kayıplara karışmıştır.Oğlunu yoksulluktan kaybettiği için hapishanede kendisine yoksulluği yenmek için söz vermişti.Hapishaneden çıktığında kalan 2 oğlunu yurt dışında okutacak,yoksulluğa karşı meydan okuyacaktı.Ayrıca diğer yoksullara yardım edecekti.Velhasıl hapishaneden kaçar,Ereğli'de şimdi gübre fabrikası bulunan boş arazide bir çok antrenman yapmıştır ayrıca usta bir şofördür kendisi...







Maceraya devam edelim...Chevroletleriyle soygunlarına devam eden Nejdet Elmas ve ortağı,26 Ağustos 1961'de Kalamış'ta kıstırıldı.Uçak ve helikopter destekli 700 kişilik asker ve polis grubunda oluşan çemberi Chevroletini yakarak yarmış ve güvenlik güçlerini atlatarak kayıplara tekrar karıştı.Gazeteler yine bu esrarengiz gangsteri manşetlerine taşıdı.Halkın ilgisi bu olaya daha da arttı.

Artık Nejdet Elmas sonun başlangıcına geldiğini anladı,bundan sonra saklanmak imkansız gibiydi.Ortağı Nejdet Sinkil ile uzaklaşmaya karar verirler ve Sinkil'in Darıca'daki akrabalarının yanına giderler.Bir kaç gün saklanıp,devamında bir tekne ayarlayıp kaçacaklardı.Fakat planın dışında kalan biri vardı:Akraba Muzaffer Balçık.Gazetelerde «gangsteri bulana 100.000 Lira ödül» yazısını görünce ödülün cazibesine kandı,onları ihbar etti.Polis ve askerler evin etrafını sardı.Teslim uyarıları başladı,Nejdet Elmas ve ortağı bu beklenmedik durum karşısında önce şaşırdılar,ardından satıldıklarını anladılar.Nejdet Elmas, güvenlik güçlerine gitmelerini aksi takdirde ya ihtihar edeceklerini ya da yaylım ateşi açacaklarını söyledi.Ancak artık kovalamaca çoktan bitmişti,macera buraya kadardı.“Şefiniz gelsin” dedi,binbaşı içeri girdi.Nejdet Elmas paraları ve silahı teslim etti,tıraş olmak istedi,kabul edildi.Ve tutuklandı.




Duruşmalar boyunca hukuk bilgisinin yüksek olması nedeniyle savunması kendisi yaptı,hakkında çıkan haberleri biri hariç hiç yalanlamadı;o da kadınlarla beraberken gençlik hapı kullandığı iddasıydı.

20 yıl ağır hapis cezası,20 yıl nezaret altında kalma cezası verildi.Defalarca hapishanden kaçmaya yeltendi,yakalandı,hücreye atıldı,dövüldü.Artık kaçamayacağını anladı.İnce zekasını ve ikna kabiliyetini kullanarak hapishanede iyi niyetli davranışlarını bahane ederek hapishane yönetimini çarşı iznine ikna etti.Taksim'de gezerken,vapurda denizi seyrederken,camide dua ederken fotoğrafı çekildi,gazetelerde basıldı.Hilton Oteli'ne alınmadı,sinirlendi.Gazetede çıkan habere göre o anı şöyle anlattı,“Eski Nejdet olsaydım,beni oraya almayanların alnının ortasına vururdum.”Kendisinin dediği gibi o artık eski Nejdet değildi.Yıllar sonra İnfaz Yasası'ndan yararlandı,serbest kaldı.



Bu arada Nejdet Elmas'ın nişanlısını unutmayalım.Kendisini kızın babasına «müteahhit» olarak tanıtmış,her yerde aranırken o, nişan hazırlıkları yapmaktaydı.Yakalanınca Hürriyet gazetesi hapishanede evleneceklerini duyurdu.Nişanlısının adı Sabahat Yaş idi ve evlendiklerinde onu ömrünün sonuna kadar bekleyeceğini söylüyordu...



Gelelim bu güne.Nejdet Elmas hakkında bir çok efsane var.Yasadan faydalanıp çıkınca eski yaptıklarını yapmadığı biliniyor.Beşiktaş'ta bir büfesi olduğu ve bir meze dükkanı işlettiği ardından Ereğli'ye döndüğü ve orada yaşamına devam ettiği söylenir.Hatta büfesinin oğlu Yıldırım Elmas tarafından minibüsle yıkıldığı dahi söylenir.Ayrıca bir bilgi daha vereyim,Ereğli'li olduğu bilinen sanatçı Nadide Sultan'ın dayısı Nejdet Elmas'tır.



Eveet...İşte Nejdet Elmas'ın hayat hikayesi...Ben Konya-Ereğli doğumluyum ama böyle bir insanı tanımadım,görmedim.Hala hayatta mı onu da bilemiyorum..

Eğer bu konuda bir ilginiz uyandıysa daha fazla heyecan ve daha fazla bilgi için,Cengiz Erdinç'in “Gangster-İstanbul'da 12 Günlük Kovalamaca” kitabını okuyabilirsiniz...

Hoşçakalın...

ONUR BAĞDAT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder